18 Kasım 2008 Salı

Bir varmış bir yokmuş...

Fazla değil bundan yaklaşık beş sene kadar önce, bütün caddelerde boy boy “billboard”lar, insanların ellerinde “handout”lar, televizyon ve gazetelerde gururlandırıcı haberler... “Türkiye’nin perakende devi, Migros, Rusya’daki ismiyle Ramstore, Himki yakınlarında kocaman bir ‘şehir’ kuruyor; ‘Ramstore City’ ”. Bu koca “şehrin” açılışı daha dün gibi. Ne kadar da gururlanmıştım o zaman, Moskova gibi bir pazarda bir Türk girişimi büyük bir saygınlığa erişmiş ve herkese ismini duyurmuş, istenirse ne kadar başarılı olabileceğini göstermişti.

Peki ya şimdi, sene 2008, Rusya’ya perakendeciliği, süper market mağazacılığı kavramını getiren “Ramstore”un ismi ve cismi yok oluyor! Ne değişti bu beş sene içinde, Moskova pazarı mı küçüldü, talep mi azaldı yoksa herkes Mersin’e giderken biz tersine mi gitmeye karar verdik?!

İçinde değilim, dışardan da gazel okumak istemiyorum; ama Rusya’da yaşayan bir Türk olarak, en basitinden bir tüketici olarak sormak istiyorum, ne değişti Ramstore için bu beş senede?! Bir kaç sene öncesine kadar farklı farklı bölgelerdeki “Universam”lar turuncu renge bürünerek, hepsinin tabelasına Ramstore’un ikonu olan kocaman yeşil kanguru konuvermişti.
Oysa şimdi, renk değiştiren bitkiler gibi Ramstore’un turuncu rengi kırmızıyla yer değiştirmeye başladı.

Geçen hafta sonu, biraz değişiklik olsun, yeni yerler görelim diye ilk defa Rublovskoye Şose üzerindeki “Evropark”a gittik; gitmeden önce de internetten adresine baktık. Evropark’ın internet sitesinde, içinde alışveriş merkezi olarak Ramstore olduğunu görünce ayrı bir sevindim; çünkü senelerdir kullanmaya alıştığımız ve olmazsa olmaz dediğimiz Tariş marka zeytinyağımız bitmek üzereydi. Ne zor bir durum tahmin edersiniz! Eee epey de büyük görünüyordu resmi, gitmişken salça ve zeytin de buluruz diye düşündük. Biz bu hayallerle gide duralım, adresin bize tarif ettiği yer, Evropark’ın çatısı, turuncu ışıklarla değil de kırmızı ışıklarla aydınlanıyordu. Yanlış yere mi geldik derken, oradaki görevli artık Ramstore’un yerinde Auchan’ın (Oşan) olduğunu söylediğinde beynimizde ışıklar yanmaya ve jetonlar düşmeye başladı. Zaman değişim zamanıydı artık; artık turuncunun kırmızı olma vaktiydi. Çok mu memnundun, çok mu mutluydun diyeceksiniz Ramstore’un kalitesinden; bir hafta bulduğun ürünü bir sonraki hafta bulamamaktan, tarihi geçmiş süt ve süt ürünlerinin raflardan kaldırılmamış olmasından, yaş ve kuru pasta-ekmek reyonundaki malların bayatlığından, hele bir de sebze-meyve reyonunda insanların “bunlar nasıl mal böyle, bütün çürükleri mi getirmişler, bizi aptal mı sanıyorlar” cümlelerini duymaktan gurur mu duyuyordun diyeceksiniz. Hayır tabi ki, hayır! Sorun da bu işte nasıl becerdik de, çok değil beş sene önceki gurur tablosunu bu hale getirebildik.

Yazdıklarım ve düşündüklerim yanlış anlışılmasın lütfen, ben bir tüketiciyim, Rus ya da Türk farketmez ve bu gözlükle bakıyorum; çevremde olan biteni bu gözle inceliyorum. Ve doğal olarak bu düşünceler ve bu tümceler çıkıveriyor insanın ağzından ve soramadan edemiyor! “Neden, ne oldu da beş sene önceki bu gurur tablosu yerle bir oldu!” Aynı peri masalları misali “bir varmış bir yokmuş” ...

Hiç yorum yok: